8 Ağustos 2009 Cumartesi

"Abla" üç kitap okur: Amin Maalouf'tan Işık Bahçeleri, James Redfield'dan Dokuz Kehanet ile Onuncu Kehanet.

Bir gün önce verandanın öte köşesinde, iki usta ile iflâs eden 30 yıllık su tesisatını yenileme operasyonunun detaylarını konuşup, malzeme alsınlar diye hatırı sayılır bir ön ödeme de yapan "abla", bir gün sonra beri köşedeki şezlongun üzerinde, beklenmedik tâdilat telâşını örten derin bir hüzünle şakır şakır ağlamakta: Hüznün nedeni, az önce bitirdiği, Telos Yayıncılık'tan beşinci basım, Esin Talu Çelikkan'ın güzelim tercümesiyle daha bir hacimli, Amin Maalouf'un Işık Bahçeleri isimli kitabı...

Son zamanlarda, Mayaların Zamanların Sonu fikrine ilgi duyup, Yeni Çağ konularında okumaya dalan "abla", bir sevgili arkadaşının önerisi üzerine, hesapta olmayan bir mola yerinde beklenmedik biçimde önüne çıkan Altın Kitaplar Yayıncılık'dan James Redfield'ın Dokuz Kehanet ve Onuncu Kehanet isimli iki kitabını alır.

Dokuz Kehanet (daha çok Dokuz Bilgi)
, Peru'da iktidarın, Kiliseyi tehdit ettiğini düşünerek yok etmeye çalıştığı çok eski elyazmalarının peşine düşen bir grup insanın, bin zahmetle, parça parça ele geçirdiği bilgileri aktarır: 1. Bilgi, hayatta gelişen mistik olayları farketmeyi, 2. Bilgi yeni bir Dünya görüşüne açık olmayı önerir. 3. 4. ve 5. Bilgi, Evrenin, kullanmayı bilmediğimiz için bitip tükenmeyen bir iktidar mücadelesi yaşadığımız, sonsuz bir enerji sistemi olduğunu, daha yüksek kaynaktan enerji sağlamayı öğrenerek anlaşmazlıkları sonlandırabileceğimizi öğretir. Olaylar, kaçma-kovalama havasında akarken kahramanların eline geçen 6. Bilgi, aile geçmişimizi incelememizi, böylece tekrarlanan dramaları ortadan kaldırarak gerçek benliğimize kavuşabileceğimizi, 7. Bilgi, sezgilere kulak vererek kişiliğin evriminin nasıl sağlanacağını anlatır. Mistik enerjinin hem erkek hem dişi yönü olduğunu bildiren 8. Bilgi, çocuklukta zıt cinsiyetteki ebeveyne duyulan hayranlığın, eksik enerjiyi sağlama ihtiyacından kaynaklandığını; yetişkinlikte karşı cinse de aynı şekilde yaklaştığımızı; aşk ilişkisinde, eşlerin başlangıçta birbirlerine kayıtsız şartsız enerji aktarırken, gerçek kaynaktan beslenmeyen aşkın bir süre sonra tükendiği, sonra da eşlerin, diğerinin enerjisini elde etmek için çocukluk dramalarına başvurduklarını anlatır. 9. Bilgi, kaynakla bağlantı kurup enerjiyi yüksek tutmanın, ölümü aşıp fiziksel Dünya'yı ruhsal evrene çevirmenin, ruhları arındırıp hafifleyerek, böyle olduğumuz şekilde, yürüyerek cennete geçebilmenin yollarını anlatırken, topyekün geçiş yapan Maya toplumunu örnek verir.

J. Redfield, elyazmalarından hareketle, herşeyin enerji, yaşamın, bir diğerinin enerjisini çalma mücadelesinden ibaret olduğunu anlatırken kişilikleri, biri diğerine yol açan, birbirine dönüşen Sorgulayıcı, Mesafeli ve Korkutucu, Acındırma biçiminde sınıflandırır.

Onuncu Kehanet
ise, bir kaç kez birlikte reenkarne olmuş bir grup insanın, aralarından birinin yapabildiği boyutlararası yolculukların da yardımıyla, Nikola Tesla'nın az anlaşılmış enerji bilgisine vakıf açgözlü bilimadamını engelleme çabalarını anlatır. Doğanın gizemine aşina bir yerlinin, yer yer harika açıklamalarıyla süslü, sürükleyici, aydınlatıcı, güzel, mistik macera...

Ev halkından boş bulduğu nadir zamanda kaptığı verandadaki şezlongunda, anne kedilerin mama, süt ve su kaplarının yerini öğrettiği ürkek bebeleri kaçmasın diye, neredeyse soluk almadan kitabına gömülen "abla", Dokuz Kehanet'in ardından Onuncu Kehanet'i okur. Bebek kedilerin, yakalananlarının sevildiği, çapaklı gözlerinin İsveç Şurubu ile silindiği günlerde ev halkı, güneş enerjisinin ürettiği sıcak suyun yetersizliğinden sızlanırken çağırılan, -kendi anlatımına göre öldüğünde "yedi kez geri getirilen"- babasının işini sürdüren genç ustanın, güneş enerjisi sisteminin dirseklerindeki kireci temizlemesinden sonra basınca dayanamayan su tesisatı teslim olur, sızıntı başlar.

Ev kalabalık, "abla"nın dikkati dağınık; yalınayak gezdiği günlerden birinde sızıntı, sıcak tabandan çıplak tabanlarınca algılanırsa da, bir diğer ip ucunu, banyodaki fayansların altından gelen mızıltıyı anlamlandırması için su saatini kontrol edip, belli belirsiz dönüşü gözlemesi gerekir. Bu kez çağırılan şirketin tesisatçısı, "Abla sen tesisatı değiştirmedin mi?" diye çıkışarak, net bir teşhis koyar.

Misafirler ile bir sonraki misafirler arasındaki sürede problemi çözmeye kararlı "abla"nın önüne iki büyük engel dikilir: Eylül'e dek sitede inşaat yasağı vardır. Daha da önemlisi, -inşaat yasağı olmasa da- "abla"nın, hiiiiiç de zemini duvarı kırası, banyoyu mutfağı dağıtası yoktur! Orta yol bulunur; borular dışarıdan duvarı tırmanacak, güneş enerjisine uğrayacak, banyo bacasından içeri süzülecek, tavanda bir tur atacak, duş, rezervuar ve lavaboya uzanacak. Mutfak için ise veranda çatısından bir başka iniş gerçekleştirilecek... Sonunda, gecekondu manzarası arzetse de, "abla", muhtelif ustalarla geçirilecek süresi belirsiz bir zamana dayanacak güçte değil.

Yüreğini yakan, kitabı bitirip kaparken, gözünden -evin altına neredeyse üç haftadır sızan sudan fazla- oluk oluk akan gözyaşı Mani için... Amin Maalouf, İsa'dan iki yüzyıl sonra yaşayan, Zerdüşt, İsa ve Buda'nın öğretileri karışımı Manicilik Dini'nin kurucusunun alçakgönüllü yaşamını, muhteşem bir dille anlatır:

Mani, -"abla"ya göre, hepimizin içinde olduğu halde, bunca gürültü arasında duymadığımız, duyduğumuzda işimize gelmediği için duymazdan geldiğimiz, Tanrısal yanı, iç sesi- "ikizi" ile konuşur, ona danışır: (s.194)
"-Krallar Kralı'nın kılıcıyla bana evrenin kapısını açması için evet demen yeterli.
"
"İkizi" yanıtlar; "O zaman ismin, yüzyıllar boyu insanlar tarafından saygı ile anılacak, Mani'ye dualar edilecek, adına kurbanlar kesilecek, Mani adına yönetilecek, Mani adına hiç pişmanlık duyulmadan öldürülecek."
"-Reddedebilirim, henüz..."
"Reddedersen, bedenini ve ruhunun safiyetini savaş yolunun tersi yöne koyar, bir barış ya da ateşkes ümidinin ışığına takılırsın. Adın lanetlenir, silinir, tebliğin değiştirilmiş olur."
"-Uzun süre mi?"
"Belki de Dünyanın ışıkları sönene kadar. Roma'ya da girmemiş olursun. Ktesiphon'dan da kaçman gerekir. Hangisini seçiyorsun?
"

Mani cevabını ayakta verdi, gözlerini gökyüzüne dikerek: "-Sözlerim kan dökmeyecek. Elim hiç silahı kutsamayacak. Ne kurban sunucuların bıçağını, ne de oduncunun baltasını!"

1 yorum:

  1. James Redfield'ın Dokuz Kehanet kitabından "abla"nın en ilgisini çeken 8. Bilgi, çocuklukta zıt cinsiyetteki ebeveyne duyulan hayranlığın, eksik enerjiyi sağlama ihtiyacından kaynaklandığını; yetişkinlikte karşı cinse de aynı şekilde yaklaştığımızı; aşk ilişkisinde, eşlerin başlangıçta birbirlerine kayıtsız şartsız enerji aktarırken, gerçek kaynaktan beslenmeyen aşkın bir süre sonra tükendiği, sonra da eşlerin, diğerinin enerjisini elde etmek için çocukluk dramalarına başvurduklarını anlatır.

    YanıtlaSil